Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 81 il başkanlığı, eş zamanlı olarak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bütçe görüşmeleri sırasındaki açıklamalarına ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Milli Eğitim Bakanı Tekin’in sözlerine tepki göstererek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Bakan Tekin’i görevden almaya davet etti. Çelik açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bütçenin payı yüzde 19,24’lerden yüzde 14,56’ya kadar düştü. Yüzde 81’i personel gideri olan, yatırım bütçesi 2002 yılında yüzde 17,18 iken yüzde 9,15’e kadar düştü. Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesi, Meclis Genel Kurulu’nda görüşülerek iktidar milletvekillerinin oylarıyla bu şekilde kabul edildi. Bakanın verdiği rakamlara göre Milli Eğitim Bakanlığı, 2 bin 709 protokol imzaladı, bunların sadece bin 167’si resmi kurumlar ile. Bu protokoller, okullarımızın ve milli eğitim sistemimizin gereksinim duyduğu fiziki altyapı, malzeme, yazılım ve/veya donanıma yönelik çeşitli kurumların yapacağı katkılara yönelik değil aksine Milli Eğitim Bakanlığı’nın anayasal görevi olan ve öğretmenlerimizin uzmanlığında okul yaşamında geliştirilmesi beklenen yaşam becerilerine yönelik.
Milli Eğitim Bakanı’nın, tarikat ve cemaatleri, çocukların dağa çıkmasını engelleyen sivil toplum örgütü olarak gördüğüne ve protokol imzalamaya devam edeceğine yönelik beyanları asla kabul edilemez.
“BU YAPILARLA İLİŞKİYİ SAVUNURKEN ÖZELLİKLE BELİRLİ BİR BÖLGEYİ İŞARET EDİYOR”
Bakanın bu sözleri, bugüne kadar zor şartlarda hizmet veren öğretmenlerimizi dağa insan kaynağı yetiştirmekle suçlaması anlamına da geliyor. Milli Eğitim Bakanı, bu yapılarla ilişkiyi savunurken özelikle belirli bir bölgeyi işaret ediyor, cemaat ve tarikatlar aracılığıyla bölgenin şekillendirilmek istendiğini de açıkça itiraf ediyor. Yatılı okulları kapatıp çocuklarımızı tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mahkûm eden kişinin gerekçesi bu nedenle doğru değildir.
“EĞİTİMİN TOPYEKÜN DİNSELLEŞTİRİLMESİNİ HEDEFLEYEN POLİTİKALARI İFŞA ETMİŞTİR”
Bakanlığın tarikat ve cemaatler ile yaptığı protokolleri tasdik etmesi, eğitimin topyekûn dinselleştirilmesini hedefleyen politikaları ifşa etmiştir. Bakanın çocukların dağa çıkmasını engellemek perdesiyle gizlemek istediği bu icraatlar, örneğin ÇEDES projesinin İzmir, Kırklareli, Eskişehir gibi partisinin az toplumsal destek aldığı bölgelerde başlaması göz önüne alındığında, başka bir siyasal hedefin unsurları olduğunu da açıkça gösteriyor
“MİLLİ EĞİTİM BAKANI’NIN GÖREVDEN ALINMASI ÇAĞRISINDA BULUNUYORUZ”
Bu çağrının karşılık bulamayacağı ve iktidarında görevden çekilme erdemi gösteren bir bakan olmadığı öngörüsüyle, kendisinin atamasını yapan Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, büyük Türk milleti ve tarih huzurunda, namusu ve şerefi üzerine ant içtiği ‘laik cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağına’ yönelik yeminini hatırlatıyor, görevlendirdiği Milli Eğitim Bakanı’nı görevden alması çağrısında bulunuyoruz.
