Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Türkiye ziyaretinden 1 gün önce konuştu

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Ankara ziyaretinden ve Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinden bir gün önce Türkiye ve Yunanistan arasındaki ikili ilişkileri değerlendirdi.

Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir’in sorularını cevaplandıran Miçotakis, Yunanistan ve Türkiye arasındaki iletişim kanallarının gerginlik zamanlarında bile açık kalması gerektiğini “İmkansız bir bulmacayı görmek yerine, pozitif bir gündem geliştirmeye odaklanmalı ve iki ülke ve halkları arasında işbirliği aramalıyız” sözleriyle vurguladı.

Miçotakis, “Atatürk ve Venizelos’un Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde başardıklarını, Erdoğan ve Miçotakis olarak başarma umudunuz var mı?” sorusuna, “Ülkelerimizin eski liderleri çok daha zor koşullar altında başarılı olurken, neden bu çabayı göstermememiz gerektiğini anlamıyorum. İlişkilerin gelişmesi iki halkın ve bölgenin yararına olacaktır.” cevabını verdi.

“Biz düşman değil, komşuyuz”

İki ülke arasındaki tansiyonun yükselmesi ihtimaline ilişkin konuşan Miçotakis, “uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri doğrultusunda diyalog yoluyla” çözülmesi gerektiğini söyledi ve “Birbirimiz hakkında konuşmak yerine birbirimizle daha fazla konuşmalıyız diye düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Politikasını “Yunan-Türk gerilimi” üzerine oluşturmadığını söyleyen Miçotakis, “Yunanistan kimseyi tehdit etmiyor. Ve şunu bir kez daha vurgulamak isterim ki; biz düşman değil, komşuyuz.” dedi.

“Hayal kırıklığına uğradım”

Kariye Manastırı’nın camiye dönüştürülmesi konusunda “hayal kırıklığına uğradım” ifadesinde bulunan Miçotakis, Türk yetkililerin Bizans İmparatorluğu’na ait Kariye Manastırı’nı cami olarak işletmeye yönelik son kararı ve Ayasofya ile ilgili eski karar beni büyük hayal kırıklığına uğrattı. Bu kararlar, anıtların ekümenik karakterine ve karşılıklı anlayışı geliştirmeye yönelik ortak çabalarımıza aykırıdır. Gerçekten yapmamız gereken, halklarımız arasında sürekli olarak yeni köprüler kurmak için çalışmaktır.” dedi.

Yunanistan’daki Osmanlı eserlerinin restorasyonu için 90 milyon Euro harcadıklarını belirten Miçotakis, şöyle konuştu:

“Yunanistan, tarih öncesi ve antik çağlardan Bizans’a ve modern çağa kadar uzun bir tarihe ve korunması gereken zengin bir kültürel mirasa sahip. Yunan makamları Osmanlı dönemi eserlerinin korunması ve restorasyonu konusunda her zaman saygı ve hassasiyet gösterdi. Son 15 yılda Osmanlı eserlerinin restorasyonu ve korunmasına yönelik 90 milyon euro’luk bütçeye sahip yaklaşık 125 proje ya hayata geçirildi ya da sonuçlandırıldı. Ayrıca Beyazıt Camii ve Selanik’teki Hamza Bey Camii gibi yüksek bütçeli önemli Osmanlı eserlerinin restorasyonu da RRF (Kurtarma ve Dirençlilik Mekanizması) fonu kapsamına alındı. Aynı şekilde ve güçlü bir sembolizme sahip tarihi kültürel anıtlara saygı ruhuyla, Türk tarafının kendi topraklarındaki antik Yunan ve Bizans dönemine ait anıtların korunması konusunda eşit hassasiyet göstermesi gerektiğinin açık olduğunu düşünüyorum.”

“Kapıda vize”

Başbakan Miçotakis, Yunanistan’ın, 10 ada için Türk vatandaşlarına yönelik ekspres vize uygulaması başlatmasına ilişkin konuştu.

Uygulamanın bölge halkı için bir “kazan-kazan” olduğunu belirten Miçotakis, şu ifadelerde bulundu:

“10 Yunan adasına yönelik “kapıda vize” programının Schengen kurallarından bir muafiyet olduğunun altını çizmeliyim; Yunan hükümetinin Avrupa Komisyonu ile başarıyla müzakere ettiği bir muafiyet. Felsefesi, Türkiye kıyılarına feribot bağlantısı olan Yunan adalarına kısa ziyaretlerdir. Kurallardan muafiyet olarak Komisyon ile yapılan anlaşmada açıkça tanımlanmıştır ve genişletilemez. Bu programın başarısından çok mutluyum. Hem Yunan adalarının güzelliklerinin tadını çıkarmak isteyen Türk vatandaşları hem de bölge halkı için bir kazan-kazan. Bu program, halklar arası temaslar, diplomasi ve karşılıklı yarar sağlayan işbirliği için bir model.”

“Tüm potansiyeli ortaya çıkarabilir”

Yunanistan Başbakanı , önceliğnin “inşaat, altyapı, dijitalleşme ve tarım ürünlerine doğrudan yatırımların artırılması” olduğunu söyledi ve “Cumhurbaşkanı Erdoğan’la iş dünyalarımızı bir araya getirecek bir araç olarak Yunan-Türk İş Konseyi kurma kararımızın ikili ekonomik ilişkilerimizin tüm potansiyelini ortaya çıkarabileceğine inanıyorum.” sözlerini ifadesine ekledi.

Miçotakis, “10 yıl sonrası için siz nasıl bir Türk-Yunan ilişkisi hayal ediyorsunuz?” sorusuna, şu cevabı verdi:

“İki komşu ülkenin ticarette, ekonomide işbirliği yaptığını, ortak girişimler başlattığını, çağımızın büyük zorlukları üzerinde birlikte çalıştığını görmek isterim. Halklar arasındaki bağların daha da güçleneceğini ve Ege’nin her iki kıyısındaki hükümetlere bağımlı olmayacağını umuyorum. İlişkilerimizde, Doğu Akdeniz’de barış ve güvenlikte yeni bir dinamiği ortaya çıkaracak olan Ege ve Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarının sınırlandırılması meselesiyle ilgili farklılığımızı halledeceğimizi umuyorum. Ama o noktaya ulaşamasak bile, dileğim şu ki, bundan on yıl sonra ilişkilerimizde yeni ve kalıcı bir sayfa açmış olacağız: Gerginlik ve kriz olmadan, dürüstlüğe, karşılıklı saygıya ve anlayışa dayalı bir sayfa”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

x