Türk Havacılık Uzay Sanayii’nin (TUSAŞ) uzun zamandır üzerinde çalıştığı millî muharip uçak projesi KAAN ile ilgili çok önemli bir gelişme yaşandı. Türkiye’nin yerli ve millî imkânlarla üretilen ilk 5. nesil savaş uçağı, ilk uçuşunu resmen gerçekleştirdi. KAAN’ın ilk test uçuşu, başarılı bir şekilde tamamlandı.
Ankara’da bulunan 4. Ana Jet Üssü Komutanlığına ait pisti kullanan KAAN, ilk aşamada pek çok teste sokuldu. Bu bağlamda; ilk uçuştan önce fırlatma koltuğu, tam boy statik, atalet ve statik, iniş takımı düşürme, aviyonik sistem ve yakıt gibi testler gerçekleştirildi. Bu aşamada hiçbir sorun yaşamayan KAAN, Pilot Barbaros Demirbaş kontrolünde ilk uçuşunu gerçekleştirdi.
KAAN’ın gökyüzü ile buluştuğu ilk anlar:
KAAN, Türkiye için çok önemli ve bir o kadar da özel bir proje. Çünkü dünyada beşinci seviye savaş uçağı üretebilen dört ülke bulunuyor. Türkiye’nin bu sektöre giriş yapmasıyla dünyadaki beş ülkeden biri hâline geleceğiz. Üstelik bu savaş uçağı, bizi yapay zekâ sektöründe de başka bir noktaya taşıyacak. Çünkü KAAN, bir dizi yapay zekâ ve nöral ağ teknolojisinden de güç alıyor.
KAAN’ın ilk uçuşunu gerçekleştirdiği anlara ait bir video:
Peki KAAN, hangi özelliklerle donatıldı?
21 metre uzunluğunda ve 14 metre kanat açıklığında olan KAAN, mümkün olan en gelişmiş teknolojilerle donatıldı. İnsansız ve silahlı insansız hava araçları başta olmak üzere havadan ihbar ve kontrol gibi platformlarla entegre çalışabilecek savaş uçağımız, düşük görünürlük özelliği sayesinde radarlardan kaçınabiliyor. Dâhili silah yuvası ve yüksek manevra kabiliyeti gibi olmazsa olmaz özelliklerden bahsetmeye bile gerek yok.
KAAN’ın sahip olduğu özellikler bunlardan ibaret değil. Milli muharip uçak, sahip olduğu sensörler ile bir muharebe durumunda nasıl bir konum içinde bulunulduğunu hızlıca tespit edebiliyor. Ayrıca bu uçak, otonom sistemler sayesinde pilotun işini kolaylaştırıyor. Olası bir hasar durumunu anında tespit edip pilotu bilgilendirebilen savaş uçağı, süpersonik hızda bile tam isabet vuruşlar yapabiliyor.
TUSAŞ, KAAN’ın 2030’lu yıllar itibarıyla envantere girmesini planlıyor. Çalışmalar tam anlamıyla sonuç verdiğinde Türk Silahlı Kuvvetleri envanterindeki F-16 modelleri, yerlerini KAAN’a bırakacaklar. Böylelikle dış ülkelere devasa paralar dökmek zorunda kalmayacağız. TUSAŞ’a göre KAAN, 2070’li yıllara kadar Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde.