TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda SSK ve BAĞ-KUR emekli aylığına yüzde 5 ek zam yapılmasını ve en düşük emekli maaşının 10 bin liraya çıkarılmasını öngören düzenleme kabul edildi. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, görüşme sırasında “Eskiden biri emekli olduğu zaman, işçi emekli olduğu zaman evini alırdı, arabasını alırdı. Oğluna çeyiz parası ayırırdı. Şimdi bırakın arabayı almayı, ev almayı, arabanın tekerini alamıyor. Evinin tuvaletini alamıyor. Emeklinin düştüğü durum bu. Eskiden emekli ikramiyesi emeklinin hayat garantisiydi ama şimdi, çerez parası gibi. Eskiden emekliler, daha düzgün koşullarda yaşardı ama sayenizde son dönemde artık emekliler ikinci el giysi pazarlarından eşya alıyorlar” dedi.
AKP’nin 15 Ocak’ta TBMM’ye sunduğu ekonomiye ilişkin düzenlemeleri içeren Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi bugün Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi. Teklifin görüşmeleri sırasında AK Parti, SGK ve BAĞKUR emeklilerine ek yüzde 5 zam verilmesine ilişkin düzenlemenin kanun teklifine eklenmesi için önerge verdi. Önerge kabul edildi.
Kabul edilen önerge göre, SSK ve BAĞ-KUR emekli maaşlarına yılın ilk yarısı için yapılacak yüzde 37,57 zam oranı yüzde 5’lik artışla 42,57’ye yükselecek. En düşük emekli aylığı da 7 bin 500 TL’den 10 bin TL’ye çıkacak. Maaşlara yapılan ek yüzde 5’lik zam Ocak 2024’den itibaren geçerli olacak.
Komisyonda konuşan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, şunları söyledi:
“TÜM MEMURLARA 3600 EK GÖSTERGE VERECEĞİZ DEDİNİZ, O YOK”
“İktidarın seçim döneminde söz verdiği, oy almak için söz verdiği maalesef sözlerinin taahhütlerinin yerine getirilmediğini görüyoruz. Burada, en baştan beri hem seçim öncesinden hem seçim sonrasından iktidarın hem büyük ortağı hem küçük ortağı emekliler ile ilgili çok çeşitli vaatlerde bulunmuşlardı. 2023 yılı boyunca emeklileri oyalamışlardı ama gelen teklife baktığımız zaman bunun emeklileri tatmin eden bir teklif olmadığını görüyoruz. Bir çok taahhüt vardı; örneğin, Bağkurlulara esnaf prim gün sayısı olan 9 bini 7200’e indireceğini bizzat Cumhurbaşkanı söyledi, burada yok. Gelin, hodri meydan yapalım. Gelin esnafa verdiğiniz sözü, mahcubiyetinizi biz giderelim.
Yine, stajyer ve çıraklık sayılmayanların mağduriyeti gidereceğiz dediniz, o da yok. Taşerondan kadroya geçmeyenleri, kadroya alacağız dediniz. O da yok; maalesef, kamuda aynı işi yapıp hala taşeron olarak çalışan yüz binlerce işçi var. Tüm memurlara 3600 ek gösterge vereceğiz dediniz, o yok. Ev hanımlarına devlet destekli sigorta yapacağız, dediniz. O yok. Evde temizliğe giden kadınlara, tarımda çalışan insanlara destek olacağız dediniz, onlar da yok. Seçimden bu yana 9ay geçti, maalesef hala gerçekleşebilmiş bir şey yok. Tabi bunların en yakıcısı herhalde emeklilerdir. Hem dünyadaki hem Avrupa’daki emeklilere baktığımız zaman Türkiye’deki emeklilerin durumu maalesef çok kötü durumdadır. Bu emekli maaşları açıklanırken, daha doğrusu zam oranı açıklanırken TÜİK denilen bir kurumumuz var. Hakkını vermek lazım, mucizeler yaratıyor. Açıkladığı rakamlara bakınca büyük bir mucize yaratıyor. Sokakla, pazarla ilgisi olmayan rakamlar var; TÜİK’in açıkladığı rakam yüzde 64.77, ENAG’a göre yüzde 127.
“YAPILMASI GEREKEN ŞEY, TÜM EMEKLİLERE ASGARİ ÜCRETLE EŞİTLEMEK”
Şimdi yarattığınız bir garabet var, kök aylık. En düşük emekli aylığı, zammı kök aylığına göre yapıyorsunuz. 10 bin liranın altında kalırsa en düşük emekli aylığı ödüyorsunuz. Bu hesaba göre kök aylığı 7 bin liranın altında kalanların tamamı 10 bin TL maaş alacak. Kök aylığı 7 bin lira-10 bin lira arasında maaş alanlar 10 bin lirayı biraz geçecek. Örneğin kök maaşı, 5 bin lira olan biri zam uygulanınca 7 bin 30 lira olduğu için emekli aylığı 10 bin lira olacak. Kök maaşı 8 bin lira olan biri 11 bin 408 lira maaş alacak. Diğerinde sadece bin 400 lira fazla almış olacak. Peki kök maaşı 7 bin lira olan biri 10 bin TL alacak. Böyle bir mantık olur mu? Yapılması gereken şey, tüm emeklilere asgari ücretle eşitlemek. Bununla ilgili de teklifimizi vereceğimizi de söylemek istiyorum.
Bizi kıskanan Avrupalıyı da görelim, ne durumda? Emeklilerin Avrupa ülkelerinde ortalama gayrisafi yurt içi hasılasından aldığı oran yüzde 12 düzeyinde. Biz de bunun üçte biri. Peki yıllar içinde emekli nasıl böyle sefalete düştü? Emekli maaşının hesabında eskiden gayri safi yurt içi hasılasında artışın payı yüzde 30’a düştü. Aylık bağlama oranları 2002’den önce yüzde 70’lerdeydi. Şu an yüzde 30’ların altında. Emekli aylıkları resmi enflasyona hapsedildi. Emekli ekonomik büyümede pay verilmedi. Ülke size göre büyüdü ancak, emekli bundan pay maalesef alamadı.
“ŞİMDİ BIRAKIN ARABAYI ALMAYI, BIRAKIN EV ALMAYI, ARABANIN TEKERİNİ ALAMIYOR”
Eskiden biri emekli olduğu zaman, işçi emekli olduğu zaman evini alırdı, arabasıını alırdı. Oğluna çeyiz parası ayırırdı. Şimdi bırakın arabayı almayı, bırakın ev almayı, arabanın tekerini alamıyor. Evinin tuvaletini alamıyor. Emeklinin düştüğü durum bu. Eskiden emekli ikramiyesi emeklinin hayat garantisiydi ama şimdi, çerez parası gibi. Eskiden emekliler, daha düzgün koşullarda yaşardı ama sayenizde son dönemde artık emekliler ikinci el giysi pazarlarından eşya alıyorlar. Ceket alıyorlar, mont alıyorlar. Sokakta emekliye sorun, bu teklifi verenler de belki vicdana gelir. Emeklinin durumu hakikaten içler acısı. Bırakın kurban bayramında kurban kesmeyi, şeker alamıyor.
En düşük emekli maaşının Türkiye’nin gerçeği ile pazarın gerçeği ile hayatın gerçeği ile uyumlu olmadığını düşünüyorum. Mutlaka en düşük emekli aylığı asgari ücret seviyesine çekilmelidir.”